Sunday, April 24, 2011

Belki de şampiyonun gözyaşları...

Sıcak sıcak yazdığım yazılardan birisi olsun bu...

Maçı nargile kafede izledim, nargile ve bira eşliğinde... İsteyen olursa adresi veririm... Mavi beyaz olan Fenerbahçe formamla gitmiştim, İlk yarı 2-1 bittikten sonra çıkardım formayı totem olsun diye, oldu da :)

Maçtan notlar ;

  • Yine verilmeyen penaltı, Semih'in ceza sahası içerisinde topu çekmeye çalışması esnasında iki Buca'lı oyuncu topu elden ele alıyor, hakem Bünyamin, geziyor :) O dakika artık Fenerbahçe için hiç penaltı verilmeyeceğine hüküm getirmiştim, yanılmışım..
  • 55 dakika ruh gibi oynayan bir takım, aynı ilk yarıdakiler, Trabzonlu arkadaşlar maç esnasında önümden geçiyorlar, sevinecekler ama tereddüt ediyorlar, "maçtan sonra artık" diyorlar...
  • Sonra mı? Sonrası müthiş, maç 3-1 olduktan sonra öyle bir 15 dakika izledik ki, hem Allah yardım etti, hem oyuncular şampiyonluğu akıllara getirdi...
  • Uzun zaman sonra penaltı, Buca'lı oyuncular baktı ki, Fenerbahçe'ye penaltı yasak, artık bokunu çıkararak elle top kesmeye çalıştılar, ve penaltı... 3-2...
  • Alex havada süzüldü ve kafayı vurdu, ben nargileyi falan fırlattım, ses de kalmadı zaten... 3-3...
  • Dedim ki Guiza girse, hiç yapmadığı birşey yapsa, ilk defa topa zamanında dokunsa gol olsa, Allah duydu dileğimizi ve 3-4... Sonrası malum...
  • Guiza ağlıyor, ister reklam deyin, ister duygusal deyin, isterseniz kumar oynamış ve pişman olmuş bir adam deyin, attığı gole her futbolcu ağlamaz... Sonrasında röportajında da devam etti ağlamaya... Guiza, ne kadar gol kaçırsan da, bu taraftar ilginç bir şekilde seni seviyor unutma....
  • Nihayetinde bu gözyaşları, 5-3'lük galibiyet, şampiyonluğa bir adım daha... Kursakta kalan sevinç naraları (17 takım var ne de olsa, nara atacak)... Bir dönemeçi daha döndü Fenerbahçe....

Daima seninleyiz, Fenerbahçem, tek farklardan çok maç çevirdin bu sezon, bak 2 farktan da çevirdin... Umarım, 4 hafta sonra bunları gururla anlatırız...

No comments:

Post a Comment